The lines of people waiting for food were longer than before.
- Yemek için bekleyen insan sıraları eskisinden daha uzundu.
I have a friend waiting for me in front of the library.
- Kütüphanenin önünde beni bekleyen bir arkadaşım var.
The math homework proved to be easier than I had expected.
- Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
Did that hotel meet your expectations?
- Otel beklentilerini karşıladı mı?
Please hold on a moment.
- Lütfen biraz bekleyin.
Can you hold on a little longer?
- Biraz daha bekler misiniz?
Now, hang on a second.
- Şimdi, bir saniye bekle.
We're a bit busy at the moment. Can you hang on a minute?
- Şu anda biraz meşgulüz. Bir dakika bekleyebilir misiniz?
You shouldn't wait here.
- Burada beklememen gerekir.
Please wait half an hour.
- Lütfen yarım saat bekle.
It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.
- Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
- Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Tom hit the pause button.
- Tom bekletme butonuna bastı.
Tom put the key in the lock and paused a moment before he turned it.
- Tom anahtarı kilide taktı ve onu çevirmeden önce bir süre bekledi.
He kept me waiting for more than an hour.
- O beni bir saatten daha fazla bekletti.
Five patients were in the waiting room.
- Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
Awaiting your quick response . . .
- Hızlı yanıtın bekleniyor.
We need to bide our time.
- Zamanımızı beklemeliyiz.
We just need to bide our time.
- Sadece uygun zamanı beklemeliyiz.
Please wait for thirty minutes.
- Lütfen yarım saat bekle.
Please wait for five minutes.
- Lütfen beş dakika bekle.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
I'll look forward to it.
- Onu sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Tom told me he had nothing to look forward to.
- Tom bana sabırsızlıkla beklediği bir şeyi olmadığını söyledi.