bekaya

listen to the pronunciation of bekaya
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Maliye işlerinde tahsil olunmayan gelir, mebla
(Osmanlı Dönemi) Geride kalanlar, bakiyeler
Beka
kalıcılık
bekâ
devamlılık,kalıcılık,sonsuzluk
BEKA
(Osmanlı Dönemi) Devamlılık. Evvelki hâl üzere kalma. Dâim ve sâbit olma
BEKA
(Osmanlı Dönemi) Bâki olmak. Ebedîlik.... Beşer bu asırda harplerin ve fenlerin ve dehşetli hâdiselerin ikazatıyla uyanmış ve insaniyetin cevherini ve câmi istidâdını hissetmiş. Ve insan, acib cemiyetli istidâdiyle yalnız bu kısacık, dağdağalı dünya hayatı için yaratılmamış. Belki ebede meb'ustur ki, ebede uzanan arzular, mahiyetinde var. Ve bu dar, fâni dünya insanın nihayetsiz emel ve
BEKA
(Hukuk) Devamlılık, kalım
BEKA
(Osmanlı Dönemi) İlm-i Kelâm'da : Varlığının asla sonu olmayan Cenab-ı Hakk'ın bir sıfatıdır
beka
(Osmanlı Dönemi) devam etme, sonsuza kadar var olma
beka
Kalıcılık, ölmezlik
beka
Kalıcılık, ölmezlik: "Memleketin, devletin bekası senin elinde..."- Ö. Seyfettin
Englisch - Türkisch

Definition von bekaya im Englisch Türkisch wörterbuch

Beka
bekam
Beka
bekasin