Türkisch - Englisch
Definition von beka im Türkisch Englisch wörterbuch
- continuance, continuation; abiding, lasting, remaining
- permanence; immortality
- continuation
- lasting
- perpetuity
- survival
- beka bulmak
- 1. to continue; to abide, last, remain. 2. to become permanent; to become immortal
- aşkı beka
- love beka
- hareket kabiliyeti, hareket kabiliyeti engelleme ve/veya beka
- (Askeri) mobility, countermobility, and/or survivability
- nükleer beka
- (Askeri) nuclear survivability
- uçak beka teçhizatı; otomatik stabilizasyon teçhizatı
- (Askeri) aircraft survivability equipment; automated stabilization equipment
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von beka im Türkisch Türkisch wörterbuch
- devamlılık,kalıcılık,sonsuzluk
- (Osmanlı Dönemi) Devamlılık. Evvelki hâl üzere kalma. Dâim ve sâbit olma
- (Osmanlı Dönemi) Bâki olmak. Ebedîlik.... Beşer bu asırda harplerin ve fenlerin ve dehşetli hâdiselerin ikazatıyla uyanmış ve insaniyetin cevherini ve câmi istidâdını hissetmiş. Ve insan, acib cemiyetli istidâdiyle yalnız bu kısacık, dağdağalı dünya hayatı için yaratılmamış. Belki ebede meb'ustur ki, ebede uzanan arzular, mahiyetinde var. Ve bu dar, fâni dünya insanın nihayetsiz emel ve
- (Hukuk) Devamlılık, kalım
- (Osmanlı Dönemi) İlm-i Kelâm'da : Varlığının asla sonu olmayan Cenab-ı Hakk'ın bir sıfatıdır
- (Osmanlı Dönemi) devam etme, sonsuza kadar var olma
- Kalıcılık, ölmezlik
- Kalıcılık, ölmezlik: "Memleketin, devletin bekası senin elinde..."- Ö. Seyfettin
- kalıcılık
- bekâ-i âhiret
- âhiretteki sonsuzluk,devamlılık
- alemi beka
- (Osmanlı Dönemi) sonsuzluk alemi; âhiret
- aşkı beka
- (Osmanlı Dönemi) sonsuzluk aşkı
- darı beka
- öbür dünya