beanstanden

listen to the pronunciation of beanstanden
Englisch - Türkisch

Definition von beanstanden im Englisch Türkisch wörterbuch

criticize
{f} tenkit etmek
criticize
eleştirmek

Hiç kimse ülkemi eleştirmek istemedi. - Nobody wanted to criticize my country.

Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı. - He was quick to criticize others.

criticize
eleştir

Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi. - Republican Party leaders criticized President Hayes.

O, vergileri artırdığı için eleştirildi. - He was criticized for raising taxes.

criticize
değerini ölçmek
criticize
yermek
criticize
eleştiri getirmek
criticize
eleştiride bulunmak
criticize
eleştir/kusur bul
criticize
{f} kritiğini yapmak
criticize
{f} kusur bulmak
criticize
kritize
criticize
ayıplamak
criticize
{f} -i tenkit etmek, -de kusur bulmak, -in olumsuz noktaları üzerinde durmak
criticize
{f} eleştirmek, tenkit etmek, değerini belirtmek için -i
criticize
kınamak