O kendinden emin ve güçlü.
- He's confident and strong.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Tom çok kendine güvenen değil.
- Tom isn't so confident.
Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk.
- Tom is a really confident kid.
O, yeteneğinden emindir.
- He is confident of his ability.
Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
- I'm confident that I'll win the tennis match.
Artık gerçekten güvenli hissediyorum.
- I'm feeling really confident now.
Çok güvenli hissetmiyorum.
- I don't feel very confident.
... And so I am extraordinarily confident about America's ...
... I'm confident but in time ...