be abnormally preoccupied with something, be fixated; worry, annoy

listen to the pronunciation of be abnormally preoccupied with something, be fixated; worry, annoy
Englisch - Türkisch

Definition von be abnormally preoccupied with something, be fixated; worry, annoy im Englisch Türkisch wörterbuch

obsess
{f} saplantı haline gelmek
obsess
aklına takılmak
obsess
kafasına takılmak
obsess
hiç aklından çıkmamak
obsess
kafasında yer etmek
obsess
meşgul et
be preoccupied with
zihni bir şeyle meşgul olmak
obsess
{f} -in aklına takılmak, -in kafasına takılmak
obsess
musallat olmak
obsess
{f} tedirgin etmek
obsess
{f} zihnine saplamak
obsess
sürekli endişe
obsess
obsession kafayı meşgul eden düşünce
obsess
sabit fikir

İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı? - Do people ever accuse you of being obsessive?

Sanırım Tom sabit fikirli. - I think Tom is obsessive.

Englisch - Englisch
{f} obsess
be abnormally preoccupied with something, be fixated; worry, annoy

    Silbentrennung

    be ab·nor·mal·ly pre·oc·cu·pied with something, be fixated; worry, an·noy

    Aussprache

Favoriten