Definition von be-careful im Englisch Türkisch wörterbuch
- dikkat etmek
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
- dikkatli olmak
Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
- Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
- watch out
- (Fiili Deyim ) dikkatli olmak , dikat etmek
- be careful
- dikkatli ol
Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
- I advise you to be careful in making notes for the lecture.
- watch out
- dikkat et
Ona dikkat et. Onun silahı dildir, o isterse sizinle ölene dek konuşur.
- Watch out for her. Her weapon is language - if she wants to, she'll talk you to death.
Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
- Do we need to watch out for tigers around here?
- watch out
- dikkatli olmak
