bauteile

listen to the pronunciation of bauteile
Englisch - Türkisch

Definition von bauteile im Englisch Türkisch wörterbuch

parts
{i} bölge

Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur. - French is spoken in parts of Italy as well as in France.

Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur. - This flower is found in different parts of Hokkaido.

parts
(Askeri) PARÇALAR: Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
parts
{i} parçalar

Bir bütün parçalardan oluşur. - A whole is made up of parts.

Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor. - The repair bill includes parts and labor.

parts
{i} yetenek
parts
{i} semt

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır. - A gang of thieves works these parts.

constituent parts
bileşenler
parts
(Bilgisayar) parça

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir. - This factory manufactures automobile parts.

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

components
bileşenler

Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir. - The components obtained by distillation of coal tar are as shown below.

Plazmid ve nükleoit DNA içeren bakteri bileşenleridir. - The plasmid and the nucleoid are bacterial components that contain DNA.

devices
aygıtlar

Bilgisayarlar inanılmaz aygıtlardır. - Computers are amazing devices.

Piller, kimyasal enerjiyi elektriğe dönüştüren aygıtlardır. - Batteries are devices that convert chemical energy to electricity.