Türkisch - Englisch
Definition von batılı im Türkisch Englisch wörterbuch
- western
In most cases, modernization is identified with Westernization.
-Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.
Their country is a puppet of a Western power.
-Ülkeleri Batılı bir gücün güdümünde.
- Westerner, Occidental
- Occident
- westerner
Some Westerners no longer believe that their soul exists and that they have eternal life.
-Bazı Batılılar ruhlarının var olduğuna ve sonsuz yaşama sahip olduklarına artık inanmıyorlar.
Most westerner's cultural horizons end with Led Zepplin's Cashmere song.
-Çoğu batılının kültürel ufku Led Zepplin'in Cashmere şarkısıyla sona erer.
- occidental
- Occidental, western; Occidental, westerner
Türkisch - Türkisch
Definition von batılı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Batı uygarlığını benimsemiş bulunan (kimse)
- Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), garplı
- Mağribi
- garplı
- BATILI
- Batı uygarlığını benimsemiş bulunan (kimse): "Batılı aydın olmanın kefareti olarak yaptığını söylemişti."- H. Taner
- BATILI
- Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), garplı: "Batılı uygarlık aydınları mutlaka gelişmeyle, ilerlemeyle ilgili bir akıma angaje olmaya itti."- A. İlhan
Relevante Übersetzungen
batılı
Silbentrennung
ba·tı·lıAussprache
Resimler
Historie
Favoriten