batılı

listen to the pronunciation of batılı
Türkçe - İngilizce
western

Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle. - Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.

Their country is a puppet of a Western power. - Ülkeleri Batılı bir gücün güdümünde.

Westerner, Occidental
Occident
westerner

Some Westerners no longer believe that their soul exists and that they have eternal life. - Bazı Batılılar ruhlarının var olduğuna ve sonsuz yaşama sahip olduklarına artık inanmıyorlar.

The Hollywood-style cultural dance was clearly aimed at westerners. - Hollywood tarzı kültürel dans açıkça batılılara amaçlanmıştır.

occidental
Occidental, western; Occidental, westerner
Türkçe - Türkçe
Batı uygarlığını benimsemiş bulunan (kimse)
Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), garplı
Mağribi
garplı
BATILI
Batı uygarlığını benimsemiş bulunan (kimse): "Batılı aydın olmanın kefareti olarak yaptığını söylemişti."- H. Taner
BATILI
Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), garplı: "Batılı uygarlık aydınları mutlaka gelişmeyle, ilerlemeyle ilgili bir akıma angaje olmaya itti."- A. İlhan
batılı