Will you put the glasses on the table?
- Bardakları masaya bırakır mısın?
She poured brandy into the glasses.
- Bardaklara brandy doldurdu.
Could I have a glass of white wine?
- Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?
I'd like a glass of tequila.
- Bir bardak tekila istiyorum.
Please give me a cup of water.
- Lütfen bana bir bardak su ver.
A cup of hot soup relaxed me.
- Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.
I'd like to get another coffee mug.
- Bir bardak daha kahve almak istiyorum.
I'm not cracking your mugs.
- Ben senin bardaklarını kırmıyorum.