babysitters

listen to the pronunciation of babysitters
Englisch - Türkisch
bebek bakıcısı
babysitter
çocuk bakıcısı

Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü. - Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter.

Tom öylesine kısa sürede bir çocuk bakıcısı bulamadı. - Tom wasn't able to find a babysitter on such short notice.

babysitter
bebek bakıcısı

Yeni bir bebek bakıcısı bulmamız gerekiyor. - We need to find a new babysitter.

Yeni bir bebek bakıcısı bulmak zorundayız. - We've got to find a new babysitter.

Englisch - Englisch
plural of babysitter
babysitter
A person who cares for one or more babies or children for a short period of time in place of their legal guardians
babysitter
{i} one who supervises children while the parents are away from home
babysitter
a person engaged to care for children when the parents are not home
babysitters
Favoriten