My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
- Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
- Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
She has a great affection for her parents.
- Onun anne ve babasına büyük sevgisi var.
She was well brought up by her parents.
- O, anne ve babası tarafından iyi yetiştirildi.
My grandmother can fly.
- Babaannem uçabiliyor.
My grandmother is able to fly.
- Babaannem uçabiliyor.
My grandma is 75 years old.
- Babaannem 75 yaşında.
My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
- Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.