There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
May we know your bank account?
- Banka hesabını bilmemizde bir sakınca var mı?
There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
Tom has a bank account in the Cayman Islands.
- Tom'un Cayman Adaları bir banka hesabı var.
My father is a bank clerk.
- Babam bir banka memuru.
She was formerly a bank clerk.
- O eskiden bir banka memuruydu.
I know Tom is a bank manager.
- Tom'un bir banka müdürü olduğunu biliyorum.
Are you the bank manager?
- Siz banka müdürü müsünüz?
A bank robbery took place here three days ago.
- Üç gün önce burada bir banka soygunu gerçekleşti.
Tom didn't have anything to do with the bank robbery.
- Tom'un banka soygunu ile bir ilgisi yoktu.
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
- Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
The banking industry lobbied for deregulation.
- Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı.
The bank lent him 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
This is a post office and that is a bank.
- Bu bir postane, şu ise bir bankadır.