Türkisch - Englisch
Definition von bıçağı im Türkisch Englisch wörterbuch
- bıçak
- knife
It's easy to cut cheese with a knife.
-Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
Tom cut his hand with a rusty knife.
-Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- bıçak
- knives
Three men menaced him with knives.
-Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.
Please don't allow the children to play with knives.
-Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- bıçak
- knife, cutter
- bıçak
- blade
How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?
-Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?
I received a knife with a sharp blade.
-Keskin ağızlı bir bıçak aldım.
- maket bıçağı
- stationery knife
- maket bıçağı
- carpet knife
- maket bıçağı
- stanley knife
- maket bıçağı
- razor blade knife
- meyve bıçağı
- fruit knife
- peynir bıçağı
- (Gıda) cheese knife
- rende bıçağı
- bit
- torna bıçağı
- tool
- bıçak
- canteen
- bıçak
- guillotine
- maket bıçağı
- Box cutter
- tıraş bıçağı
- razor blades
- ameliyat bıçağı
- fleam
- av bıçağı
- toothpick
- av bıçağı
- hunting knife
Tom has a large hunting knife in his right hand.
-Tom sağ elinde büyük bir av bıçağı var.
Tom keeps a hunting knife in the trunk of his car.
-Tom arabasının bagajında bir av bıçağı bulundurur.
- avcı bıçağı
- hanger
- açı freze bıçağı
- angle cutter
- ağaç bıçağı
- drawing knife
- aşı bıçağı
- grafting knife
- balık servis bıçağı
- fish slice
- bant bıçağı
- (Tekstil) band knife
- bilemek (bıçağı)
- sharpen
- boya bıçağı
- (Sanat) spattle
- budama bıçağı
- pruning knife
- budama bıçağı
- paring knife
- budama bıçağı
- billhook
- bıçak
- shiv
- bıçak
- (turbo) blade
- bıçak
- (Slang) chiv
- bıçak
- cutter
- bıçak
- knife used as a weapon
- bıçak
- {i} chive
- cerrah bıçağı
- scalpel
- delgi bıçağı
- punch knife
- deri bıçağı
- (Kitap) bookbinder's knife
- diseksiyon bıçağı
- (Tıp) scalpel
- diş açma bıçağı
- chaser
- dozer bıçağı
- dozer blade
- ebat kesim bıçağı
- (Matbaacılık, Basımcılık) cross cutting knive
- ekleme bıçağı
- splice knife
- ekmek bıçağı
- bread knife
- et bıçağı
- chopping knife
- et bıçağı
- carver
- et bıçağı
- carving knife
- eğri av bıçağı
- bowie knife
- freze bıçağı
- gear cutter
- freze bıçağı
- equalangle cutter
- freze bıçağı
- hob
- freze bıçağı
- milling cutter
- freze bıçağı tutucusu
- miller holder
- greyder bıçağı
- (İnşaat,Teknik) grader blade
- jilet bıçağı
- razor blade
- kablo bıçağı
- cable knife
- kadife bıçağı
- velvet knife
- kar bıçağı
- snowplow blade
- kasap bıçağı
- sticker
- kazıma bıçağı
- chopping knife
- kâğıt bıçağı
- paper cutter
- kâğıt bıçağı
- guillotine
- kösele yontma bıçağı
- skiver
- macun bıçağı
- putty knife
- manuel folyo bıçağı
- manual foil knife
- meyve bıçağı
- paring knife
- ot kesme bıçağı
- chaff cutter
- oyma bıçağı
- corer
- oyma bıçağı
- stylet
- palet bıçağı
- palette knife
- pancar bıçağı
- beet knife, slicer
- patates soyma bıçağı
- (Gıda) paring knife
- rakle bıçağı
- doctor blade, doctor knife
- sadece tıraş bıçağı
- Razors only
- saman bıçağı
- chaff cutter
- sapan bıçağı
- colter
- sapan bıçağı
- coulter
- sepet bıçağı
- (Arılık) skep knife
- seramik bıçağı
- ceramic knife
- servis bıçağı
- table knife
- silecek bıçağı
- wiper blade
- silindirik freze bıçağı
- (Mekanik) plain milling cutter
- siper bıçağı
- (Askeri) trench knife
- soyma bıçağı
- paring knife
- sır bıçağı
- (Arılık) uncapping knife
- tereyağı bıçağı
- spreader
- tesviye bıçağı
- crumber
- tıraş bıçağı
- razor blade
Remove the hair with a razor blade.
-Saçı bir tıraş bıçağıyla kazı.
- yonga bıçağı
- chip breaker
- şalter bıçağı
- switch blade
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von bıçağı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) SİKKÎN
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) TİBRAK
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) MUS
- Bıçak
- (Osmanlı Dönemi) MİZBAH
- algı bıçağı
- Haşhaş kozasını çizmeye yarayan alet
- bağ bıçağı
- Bağ ve bahçelerde yetişen meyve fidanlarını, bitki ve özellikle üzüm kütüklerini budamaya yarayan kesici alet
- baş bıçağı
- Ustura
- bıçak
- Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç
- bıçak
- Jilet
- bıçak
- Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç
- maket bıçağı
- Genellikle maket yapımında kullanılan ince ve keskin bıçak
- tıraş bıçağı
- Erkeklerin yüzlerindeki kılları kesmek için kullandıkları, çelikten yapılmış ince bıçak, jilet, ustura
Relevante Übersetzungen
bıçağı
Silbentrennung
bı·ça·ğıResimler
Historie
Favoriten