büyük-anne

listen to the pronunciation of büyük-anne
Türkisch - Englisch
grandmother

Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother. - O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.

My grandmother is still vigorous at 82 years old. - Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.

grandma

My grandma has gotten very old. - Büyük annem çok yaşlandı.

Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it. - Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.

büyükanne
granny

Granny is exercising. - Büyükanne egzersiz yapıyor.

Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny. - Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.

büyükanne
grandma

Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB. - Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.

My grandma texts faster than you. - Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.

büyükanne
gran

Tom and his grandmother went to the bookstore. - Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.

It's been a long time since I visited my grandmother. - Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.

büyük anne
grand parents
büyük anne
grand mother
büyükanne
progenitress
büyükanne
grannie
büyükanne
grandam
büyükanne
grandmother, grandma, granny, grannie, gran
büyükanne
grandmamma
büyükanne
grandmother

My grandmother goes for a walk in the evening. - Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.

It's been a long time since I visited my grandmother. - Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.

Türkisch - Türkisch
büyük-anne
Favoriten