ayak bileği

listen to the pronunciation of ayak bileği
Türkisch - Englisch
1. ankle. 2. (Anatomi) tarsus
tarsus
talus
{i} ankle

Tom sprained his ankle. - Tom ayak bileği burktu.

A sprained ankle disabled him from walking for a month. - Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.

tarsal
ayak bileği kemiği
ankle
ayak bileği ile ilgili
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsus
ayak bileği kemiği
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsal bone
ayak bileği kemiği
knucklebone
ayak bileği yan kemiği
malleolus
ayak bilek
ankle

My ankles often become swollen. - Benim ayak bileklerim sık sık şişer.

He was wearing a long black coat that reached almost to his ankles. - O neredeyse ayak bileklerine kadar uzanan uzun bir siyah ceket giyiyordu.

ayakbileği
tarsus
kalın ayak bileği
Cankle (calf+ankle)
Türkisch - Türkisch
Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü