auf einmal

listen to the pronunciation of auf einmal
Deutsch - Türkisch
birdenbire, ansızın
defada
bir kerede
bir defada
hepsi birlikte
Englisch - Türkisch

Definition von auf einmal im Englisch Türkisch wörterbuch

all at once
(Bilgisayar) tümünü birden
all at once
(Bilgisayar) tümüne aynı anda
all at once
(Bilgisayar) tümüne birden
at once
anide

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı. - All at once the sky became dark and it started to rain.

Aniden bir feryat duydum. - All at once, I heard a cry.

at once
hemencecik
at once
ani olarak
all at once
hep birden

Hep birden koşmaya başladılar. - They began to run all at once.

all at once
birdenbire

Mary'nin açıklamaları beni büyüledi ve birdenbire beni üzdü. - Mary's explanations enchanted me and desolated me all at once.

Her şey birdenbire oldu. - Everything happened all at once.

all at once
aniden

Aniden bir feryat duydum. - All at once, I heard a cry.

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı. - All at once the sky became dark and it started to rain.

all at once
aynı anda, hep birden
at a single blow
tek bir darbede
at once
bir defada

Kimse bir defada iki şeyi yapamaz. - Nobody can do two things at once.

Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur. - The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.

at once
derhal, hemen
all at once
hepsi birlikte
at once
hemen, derhal
at once
birden

Hep birden koşmaya başladılar. - They began to run all at once.

Her şey birdenbire oldu. - Everything happened all at once.