Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
- I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Who was the greatest philosopher that ever lived?
O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- He is the bravest soldier that ever lived.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum.
- I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
- If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
- If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü?
- Have you ever seen Tokyo Tower?
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.
- Thank you, everybody. Thank you so much.
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.