Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.
 - We employed her as an assistant.
O, beni asistanı yaptı.
 - He made me his assistant.
Tom'un yeni yardımcısıyım.
 - I'm Tom's new assistant.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
 - His assistant polished his shoes.
Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.
 - Tom works as a shop assistant.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
 - Old people were tricked by the shop assistant.