Oğlum tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti.
- My son has gone to America to study medicine.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
O doktorluktan men edildi.
- He was banned from practising medicine.
Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.
- My father practices medicine.
Tom'un uyuşturucu kullandığını sanmıyorum.
- I think that Tom doesn't do drugs.
Tom uyuşturucu kullanmaz.
- Tom doesn't do drugs.
İlaçlar modern toplumun bir kanseridir.
- Drugs are a cancer of modern society.
Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.
- Her husband is heavily dependent on drugs.
İlaç tedavisi bir seçenektir.
- Medication is an option.
Tom'un ilaç tedavisine ihtiyacı var.
- Tom needs his medication.
Bu ilaçları babam için aldım.
- I bought these medications for my father.
Ağrı için sana ilaç verebilirim.
- I can give you medication for the pain.