arbeitskollege

listen to the pronunciation of arbeitskollege
Englisch - Türkisch

Definition von arbeitskollege im Englisch Türkisch wörterbuch

co-worker
İş arkadaşı

Tom bir grup iş arkadaşıyla dışarı çıktı. - Tom went out with a group of co-workers.

Sami yardımcı olacak birkaç iş arkadaşına ihtiyaç duydu. - Sami needed a few co-workers to assist.

colleague
mesai arkadaşı
colleague
{i} iş arkadaşı

İkisi benim iş arkadaşımdır. - Both are my colleagues.

O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı. - His colleagues gave him a present when he retired.

mate
{f} dengini bulmak
colleague
görevdaş
colleague
(Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
mate
eş olmak
co-worker
meslektaş

Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor. - Company policy precludes fraternization between co-workers.

Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı. - Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.

colleague
meslektaş

Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı. - My colleagues welcomed me very warmly.

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

mate
arkadaş

Tom yirmi altı yaşındayken hayat arkadaşı Mary'yle tanıştı. - Tom met his life mate, Mary, at the age of twenty six.

O benim iş arkadaşımdır. - He is my working mate.

colleague
arkadaş

Git ve iş arkadaşımla konuş. - Go and speak to my colleague.

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu. - His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.

colleague
görevdeş
mate
Dost, arkadaş
mate
mate mat et/çiftleş
mate
çift hayvanın erkek veya dişisi
mate
ikinci kaptan
Deutsch - Englisch
workmate
teammate
team mate
colleague
mate
co-worker
work mate