araştırmacılar

listen to the pronunciation of araştırmacılar
Türkisch - Englisch
ivestigators
investigators

Fadil's reaction puzzled the investigators. - Fadıl'ın tepkisi araştırmacıları şaşırttı.

The investigators tried to pin the blame on the pilot. - Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.

araştırmacı
researcher

Dan met a group of biology researchers at Princeton University. - Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi.

The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes. - Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.

araştırmacı
{s} inquisitive
araştırmacı
{i} investigator

The investigators gathered evidence from the crash site. - Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.

Investigators uncovered an assassination plot. - Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar.

araştırmacı
research specialist
araştırmacı
{i} searcher
araştırmacı
research worker
araştırmacı
research scholar
araştırmacı
explorer

The explorers discovered a skeleton in the cave. - Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.

The explorers began to suffer from a severe lack of food. - Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

araştırmacı
researcher, research worker
araştırmacı
investigative

Tom is an investigative journalist. - Tom bir araştırmacı gazetecidir.

Tom is an investigative reporter. - Tom bir araştırmacı muhabirdir.

araştırmacı
analyst

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

araştırmacı
inquisitory
araştırmacı
(Sosyoloji, Toplumbilim) student of
araştırmacı
{i} surveyor
Türkisch - Türkisch

Definition von araştırmacılar im Türkisch Türkisch wörterbuch

araştırmacı
Bilim ve sanat alanlarında araştırma yapan kimse, araştırman
araştırmacılar
Favoriten