anfallend

listen to the pronunciation of anfallend
Englisch - Türkisch

Definition von anfallend im Englisch Türkisch wörterbuch

arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
accruing
{i} gerçekleşme
accruing
{f} gerçekleş
attacking
{i} saldırış
attacking
{f} saldır

Neden bize saldırıyorlar? - Why are they attacking us?

Bir düşman onlara saldırıyor. - An enemy is attacking them.

coming up
geliyor

Hayatımın en zor akademik sınavı geliyor. Akışkanlar mekaniği. - The hardest academic exam of my life is coming up. Fluid Mechanics.

Sınav gelecek hafta geliyor. - The exam is coming up next week.

attacking
{i} saldırma

Fadıl, Leyla'ya saldırmaya başladı. - Fadil started attacking Layla.

Libya'ya saldırmak ciddi bir hataydı. - Attacking Libya was a serious mistake.

attacking
(isim) saldırma
attacking
(Askeri) TAARRUZA GEÇİYORUM !": Hava önlemesinde "Belirtilen silahla taarruza geçiyorum! anlamına gelen bir terim. (Büyüklük de belirtilebilir)
Deutsch - Englisch
aggressing
croping up
accruing
attacking
arising
coming up