anfallend

listen to the pronunciation of anfallend
Englisch - Türkisch

Definition von anfallend im Englisch Türkisch wörterbuch

arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
accruing
{i} gerçekleşme
accruing
{f} gerçekleş
attacking
{i} saldırış
attacking
{f} saldır

Haberlerde sahiplerine saldıran evcil hayvanlar hakkında bazı hikayeler vardı. - There have been some stories in the news about pets attacking their owners.

Neden benim kedi, bornozuma saldırıyor? - Why is my cat attacking my bathrobe?

coming up
geliyor

Sınav gelecek hafta geliyor. - The exam is coming up next week.

Tom bir ziyaret için Boston'a geliyor. - Tom is coming up to Boston for a visit.

attacking
{i} saldırma

Libya'ya saldırmak ciddi bir hataydı. - Attacking Libya was a serious mistake.

Fadıl, Leyla'ya saldırmaya başladı. - Fadil started attacking Layla.

attacking
(isim) saldırma
attacking
(Askeri) TAARRUZA GEÇİYORUM !": Hava önlemesinde "Belirtilen silahla taarruza geçiyorum! anlamına gelen bir terim. (Büyüklük de belirtilebilir)
Deutsch - Englisch
aggressing
croping up
accruing
attacking
arising
coming up