Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
 - It is not easy to get rid of a bad habit.
Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
 - It's easy to fall into bad habits.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
 - Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.
 - Smoking is not a habit; it's an addiction.
Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
 - Smoking is no habit but an addiction.
Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.
 - I think you should change your eating habits.
Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.
 - Cats show emotional habits parallel to those of their owners.
O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.
 - You must get rid of that bad habit.
Her gün yürümeye alışkınım.
 - I am in the habit of taking a walk every day.
By force of habit, he dressed for work even though it was holiday.