Definition von allenfalls im Englisch Türkisch wörterbuch
- at most
- en çok
En çok, Henry'nin sadece altı doları var.
- At most, Henry has only six dollars.
O en çok on sekizdir.
- She is eighteen at most.
- at most
- nihayet
- at most
- en fazla
En fazla 20 dolar ödeyecek.
- He will pay 20 dollars at most.
Onun en fazla 100 doları var.
- He has at most 100 dollars.
- at most
- pek pek
- at the most
- en çok
Bu saat en çok on dolar tutar.
- This watch costs ten dollars at the most.
En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
- It'll take us three, maybe four weeks at the most.
- at the most
- en fazla
Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.
- Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.
En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.
- At the most, the trip will cost $1,000.
- at the worst
- en kötü ihtimalle
- at the worst
- en kötü olasılık
- at most
- olsa olsa
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
- at the very most
- olsa olsa
- at the very most
- en fazla
