algılanmak

listen to the pronunciation of algılanmak
Türkisch - Englisch
being perceived as

KONT ailesi Ingiliz olarak "algılanmaktadır". KONT family is "being perceived as" English. 3üncü bir şahıs(lar) tarafından geçmişine bakarak ön yargılı bir değer/pozüsyon isnad edilerek görülmek/algılanmak/kabul edilmek.

to be perceived
algıla
perceive

Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you. - Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive. - Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.

algıla
(Bilgisayar) detect

Our eyes can detect light. - Gözlerimiz ışığı algılayabilir.

Our sensors did not detect anything unusual. - Sensörlerimiz olağandışı bir şey algılamadı.

algılanma
perception
algıla
{f} perceiving

It is not possible to conceive without perceiving. - algılama olmadan yaratmak imkansızdır.

Türkisch - Türkisch
Algılama işine konu olmak, idrak edilmek
algılanma
Algılanmak işi veya durumu
algılanmak
Favoriten