alaycı

listen to the pronunciation of alaycı
Türkisch - Englisch
cynical

She is very cynical about life. - O, yaşam hakkında çok alaycıdır.

How did you get to be so cynical? - Nasıl bu kadar alaycı oldun?

scoffer
facetious

I was being facetious. - Ben alaycı davranıyordum.

You're being facetious. - Sen alaycı davranıyorsun.

mocking, derisive
snappish
sneering
mordacious
mocker
derisive
ironical
ironic, derisive, disdainful, derisory, scornful, contemptuous
one who ridicules
scorner
ironic
mocking
one who eats voraciously (Slang)
{s} wry
teaser
{s} barbed
derisory
scornful

All scornfully laughed at him. - Herkes alaycı bir biçimde ona güldü.

{i} jeering
sardonic
cynic

Please keep your cynical remarks to yourself. - Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum.

How can you be so cynical? - Nasıl bu kadar alaycı olabiliyorsun?

quizzical
tease
{s} Shavian
alaycı bir şekilde
deridingly
alaycı kimse
mocker
alaycı kimse
sneerer
alaycı kimse
derider
alaycı kuş
catbird
alaycı kuş
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Mimidae) mockingbird
alaycı tip
cynic
alaycı tip
ribald
Türkisch - Türkisch
Alay eden, küçümseyen, küçümseyerek eğlenen: "Sonra laubali ve alaycı bir tavırla cevap verdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Alay eden, küçümseyen, küçümseyerek eğlenen
Alay etme huyu olan, müstehzi
müstehzi
alaycı
Favoriten