Definition von akdeniz im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Hukuk) Mediterranean
A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
- Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- Mediterranean Sea
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
In the sixteenth century Turkish and Spanish pirates often encountered in Mediterranean Sea.
- 16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler
- the Mediterranean Sea, the Mediterranean
- sea located between Europe Africa and the Middle East
- the Mediterranean
That sea is called the Mediterranean Sea.
- O denize Akdeniz denir.
North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
- the mediterranean sea
My country is situated in North Africa, south of the Mediterranean Sea.
- Benim ülkem Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika'da yer alır.
North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
- akdeniz fok balığı
- (Latin) monachus monachus
- akdeniz foku
- (Hayvan Bilim, Zooloji) mediterranean seal
- akdeniz foku
- (Hayvan Bilim, Zooloji) monachus monachus
- akdeniz hamsisi
- (Denizbilim) round herring
- akdeniz humması
- (Tıp) mediterranean fever
- akdeniz meyve sineği
- (Biyoloji) mediterranean fruit fly
- akdeniz oyunları
- mediterranean games
- akdeniz ırkı
- mediterranean race
- akdeniz bölgesi
- (Coğrafya) Mediterranean region
- akdeniz seferi
- mediterranean expedition/cruising
- Akdeniz Entegre Programları
- (Hukuk) Integrated Mediterranean Programs
- Akdeniz foku
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: fokgiller) Mediterranean monk seal
- Akdeniz genişkanatlı yarasa
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: Vespertilionidae) Botta's serotine
- Akdeniz iklimi
- Mediterranean climate
- Akdeniz martısı
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: martılar,martıgiller) mediterranean gull
- Akdeniz meyvesineği
- (Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: Tephritidae) medfly, Mediterranean fruit fly
- Akdeniz politikası
- (Hukuk) Mediterranean policy
- Akdeniz'in Korunması Sözleşmesi
- (Hukuk) Convention for the Protection from Marine Pollution of the Mediterranean
- akdeniz anemisi
- (Tıp) mediterranean anemia
- akdeniz batılısı
- (Meteoroloji) ponente
- akdeniz eylem planı
- mediterranean action plan
- akdeniz hanımeli kelebeği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) limenitis reducta
- akdeniz hanımeli kelebeği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) southern white admiral
- akdeniz kum engerek yılanı
- sand viper
- akdeniz kum engereği
- (Latin) vipera ammodytes
- akdeniz martısı
- (Hayvan Bilim, Zooloji,Latin) larus melanocephalus
- akdeniz martısı
- mediterranean gull
- akdeniz mavisi
- mediterranean blue
- akdeniz poyrazı
- (Meteoroloji) gregale
- akdeniz rüzgarları
- (Meteoroloji) mediterranean winds
- akdeniz suyu
- (Jeoloji) mediterranean water
- akdeniz takımı
- (Jeoloji) mediterranean suite
- akdeniz örümcek balığı
- (Denizbilim) spiderfish
- akdeniz-tipi kenar
- (Jeoloji) mediterranean-type margin
- Avrupa ve Akdeniz Toprak Koruma Örgütü
- (Hukuk) European and Mediterranean Plant Protection Organisation (EPPO)
- Doğu akdeniz ülkeleri
- Levant
- doğu akdeniz rüzgârı
- levanter