There was a list of available candidates.
- Mevcut adayların bir listesi vardı.
He is one of the candidates running for mayor.
- Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.
Applicants are requested to apply in person.
- Adayların bizzat başvurmaları rica olunur.
Aren't there any qualified applicants?
- Hiç nitelikli adaylar yok mu?
Mary was chosen from among 500 applicants.
- Mary 500 aday arasından seçildi.
Applicants must be under thirty years old.
- Adaylar otuz yaşın altında olmalılar.
Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
None of the candidates got a majority of the votes.
- Adayların hiçbiri oy çoğunluğunu almadı.
There are six nominees for this year's prize.
- Bu yılki ödül için altı aday var.
He is a nominee in four award categories.
- O, dört ödül kategorisinde aday.