Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.
 - I drove as fast as I legally could.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
 - Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
 - A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.