Deutsch - Türkisch
Definition von abart im Deutsch Türkisch wörterbuch
- en. e. 'ap-a: rt (biy.) çeşit, tür
- en {'ap-a: rt} e (biy.) çeşit, tür
- [die] çeşit, varyasyon
Deutsch - Englisch
Definition von abart im Deutsch Englisch wörterbuch
- varietal form
- variation
- variant (of something)
- variety
Türkisch - Englisch
Definition von abart im Türkisch Englisch wörterbuch
- exaggerate
Tom tends to exaggerate.
-Tom abartma eğilimindedir.
It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.
-Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.
- {f} exaggerated
He let out an exaggerated groan and put his hand on the doorknob.
-O, abartılı bir inleme çıkardı ve elini kapı tokmağına koydu.
This description of events is completely exaggerated, even if it's essentially true.
-Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.
- play up
- {f} exaggerating
You have a habit of exaggerating everything.
-Her şeyi abartma alışkanlığın var.
I thought Tom was exaggerating.
-Tom'un abarttığını sanıyordum.
- overstate
Let's not overstate matters here.
-Burada konuları abartmayalım.
The company overstated its profits.
-Şirket kârını abarttı.
- drag up
abart
Resimler
Historie
Favoriten