Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Balıklar bugün ısırmıyorlar.
- The fish aren't biting today.
Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
- My hovercraft is full of eels.
Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.
- If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.
Burada balık tutmak yasak.
- Fishing is not allowed here.
Tom, oldukça sık balık avlamaya gider.
- Tom goes fishing quite often.
Benimle balık avlamaya gel.
- Come fishing with me.
Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.
- The eel I caught last week is still alive.
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
- The politician is as slippery as an eel!