a revenue, income, profit, treasure, fine

listen to the pronunciation of a revenue, income, profit, treasure, fine
Englisch - Türkisch

Definition von a revenue, income, profit, treasure, fine im Englisch Türkisch wörterbuch

finance
finanse etmek

Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır. - The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.

Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir. - In order to finance the war, bonds are issued.

finance
{i} maliye

Tom'un bir maliye diploması vardır. - Tom has a degree in finance.

Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu. - The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.

finance
akçelemek
finance
parasal durum
finance
paraca desteklemek
finance
finanse

O evini finanse etmek için bankadan ödünç para aldı. - He borrowed money from the bank to finance his home.

Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli. - The government should finance education more abundantly.

finance
iş kurmada gereken para
finance
gereken parayı vermek
finance
bir kimsenin veya müessesenin mali işlerini idare etmek
finance
(fiil) finanse etmek, para sağlamak
finance
{i} maliye, finans: ministry of finance maliye bakanlığı
finance
(isim) mali durum, para durumu, maliye
finance
{i} finansman
finance
mali teşebbüslere sermaye yatırmak veya temin etmek
finance
gelir
finance
financial engagement
Englisch - Englisch
{n} finance
a revenue, income, profit, treasure, fine
Favoriten