Lütfen, balık ve eti dondurunuz.
- Please freeze the fish and meat.
Gölde çok sayıda balık var.
- There are a lot of fish in the pond.
Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim.
- I was fined for fishing without a license.
Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır.
- Fishing is the only thing Tom wants to do.
O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
- How did she get to know so much about fish?
Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
- This is one of the fish that Tom caught.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor.
- It is a fine day and I feel like going fishing.
Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.
- My hobbies are fishing and watching television.
Balık avlamak için göllere gidiyor musun?
- Do you go fishing on the lakes?
Benimle balık avlamaya gel.
- Come fishing with me.
Burada balık tutmak yasak.
- Fishing is not allowed here.
Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.
- My hobbies are fishing and watching television.
Tek istediğim balığa çıkmak.
- All I want to do is go fishing.
Tom babasıyla balığa çıkmaktan hiç keyif almadı.
- Tom never enjoyed fishing with his father.