Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.
- Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks.
İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı.
- The two cities are connected by this highway.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
- He maintained a steady speed on the highway.
Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım.
- I enjoyed driving on the new highway.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Bu ülkedeki karayolları mükemmel.
- The highways in this country are excellent.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
- After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Karayolu üzerinde bir trafik sıkışıklığı var.
- There is a traffic jam on the highway.
Dün karayolunda korkunç bir kaza vardı.
- Yesterday, there was a terrible accident on the highway.
Onun ana yolda bir dükkânı var.
- He has a store on the main road.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.