Bir kasap et ticareti yapar.
- A butcher deals in meat.
Tom çekmeceden bir kasap bıçağı çıkardı.
- Tom took a butcher knife out of the drawer.
O bir cerrah değil, ama bir kasap
- He's not a surgeon, but a butcher.
Sayısız insan kasabın önünde sırasını bekliyor.
- Countless people wait their turn in front of the butcher's.
... What does future success look like? ...
... LOOK, CAN WE JUST KNOCK DOWN THEIR LITTLE DUMP NOW, DAD? ...