Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.
 - I think that our living together has influenced your habits.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
 - It's not easy to get rid of a bad habit.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
 - Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
 - Smoking is no habit but an addiction.
Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.
 - Smoking is not a habit; it's an addiction.
Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.
 - I think that our living together has influenced your habits.
Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.
 - I think you should change your eating habits.
Sabah duş almaya alışkınım.
 - I am in the habit of taking a shower in the morning.
Erken kalkmaya alışkındı.
 - He was in the habit of getting up early.