O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
 - He elbowed me in the ribs.
Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.
 - Nancy put her elbows on her knees.
Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede  tenisçi dirseği  olarak bilinir.
 - A very common type of elbow pain is known as tennis elbow in English.