a knife; a cutting tool

listen to the pronunciation of a knife; a cutting tool
Englisch - Türkisch

Definition von a knife; a cutting tool im Englisch Türkisch wörterbuch

trinket
{i} biblo
trinket
incik boncuk

O onu incik boncukla cezbetti. - He lured her with trinkets.

trinket
değersiz ziynet
trinket
oyuncak
trinket
{i} ıvır zıvır
trinket
{i} değersiz süs
trinket
yüzük veya duğme gibi ufak sus
trinket
kıymetsiz şey
trinket
{i} (yüzük/düğme gibi) değersiz süs
trinket
{i} ufak oyuncak
Englisch - Englisch
trinket
a knife; a cutting tool
Favoriten