a great distance

listen to the pronunciation of a great distance
Englisch - Türkisch
büyük bir mesafe
mile
{i} mil

Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır. - The island is about two miles off the coast.

Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm. - I saw a fishing boat about a mile off the shore.

mile
(Askeri) MİL: 1760 yarda veya 5280 fite tekabül eden uzunluk ölçüsü. Bir mil, 1609.3 metredir. Buna "statute mile" de denir
mile
mil (m.)
miles
mil

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim. - When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.

Ben, tam olarak on mil yürüdüm. - I completely walked ten miles.

mile
(İnşaat) 1609 metre
mile
milestonekilometre taşı
mile
1852 metrelik mesafe ölçüsü
mile
35 metrelik uzunluk ölçü birimi
mile
{i} mil (uzaklık ölçü birimi)
mile
nautical mile coğrafya veya deniz mili
mile
önemli bir olay
mile
milepostyol üzerinde mil işareti olan direk
mile
{i} kara mili
mile
dönüm noktası

O gün projemizde önemli bir dönüm noktasıydı. - That day was an important milestone in our project.

Englisch - Englisch
mile
miles
A distance
ways
a great distance

    Silbentrennung

    a great dis·tance

    Türkische aussprache

    ı greyt dîstıns

    Aussprache

    /ə ˈgrāt ˈdəstəns/ /ə ˈɡreɪt ˈdɪstəns/
Favoriten