a cosy or secluded retreat

listen to the pronunciation of a cosy or secluded retreat
Englisch - Türkisch

Definition von a cosy or secluded retreat im Englisch Türkisch wörterbuch

nest
yuva

Derhal kuşlar yuvalarını terk ettiler. - At once the birds left their nests.

Yuvadaki kuşu dikkatle izledi. - She carefully watched the bird in the nest.

nest
{f} iç içe koymak
nest
içiçe girmek
nest
(Bilgisayar) yuvalamak yuva
nest
(Bilgisayar) yuvalama
nest
yuvalanmak
nest
içiçe koymak
nest
yuva yapmak
nest
yuvala

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.

Kuzeyden uçan sincaplar genellikle kış aylarında yuvalarını paylaşır. - Northern flying squirrels often share nests during the winter.

nest
{f} yuvalan
nest
{f} yuvaya yerleşmek
nest
(isim) yuva, kuluçka, iç içe geçen şeyler, tutam
nest
{i} iç içe geçen şeyler
nest
(Tıp) Aynı unsurlardan oluşan küme, özellikle bulunduğu dokuya yabancı hürcelerin oluşturudğ küçük küme
nest
(Askeri) YUVA: Özellikle avcı ve makinalı tüfekleri korumak maksadıyla inşa edilen mukavemet yuvası
nest
{i} tutam
Englisch - Englisch
nest
a cosy or secluded retreat

    Silbentrennung

    a co·sy or se·clu·ded re·treat

    Türkische aussprache

    ı kōzi ır sîkludîd ritrit

    Aussprache

    /ə ˈkōzē ər səˈklo͞odəd rēˈtrēt/ /ə ˈkoʊziː ɜr sɪˈkluːdɪd riːˈtriːt/
Favoriten