Lastiğimi değiştirmek için bir krikoya ihtiyacım var.
- I need a jack to change my tire.
Kriko masanın üzerindeydi.
- The car jack was on the table.
Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.
- Tom Jackson is considered to be one of the most dangerous men in Australia.
Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
- Jackson's men began to leave the next morning.
Denizciler karayı gördü.
- The sailors saw land.
Ben fakir bir denizciyim, bu yüzden tekneyle gezmekten hoşlanmıyorum.
- I am a poor sailor, so I don't like to travel by boat.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
- My jacket has a secret pocket where I can hide money or other valuables.
Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.
- Jack can't afford to buy a new bicycle.
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.