Tom krikoyla arabayı kaldırdı.
- Tom jacked up the car.
Kriko masanın üzerindeydi.
- The car jack was on the table.
Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
- Jackson's men began to leave the next morning.
Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum.
- I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.
O bir denizci olmayı umuyordu.
- He hoped to be a sailor.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
- My jacket has a secret pocket where I can hide money or other valuables.
Jack'in yeni bir bisiklete parası yetemez.
- Jack can't afford a new bicycle.
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.