şuara

listen to the pronunciation of şuara
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) (Şâir. C.) Şâirler
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 26. suresinin ismidir. Mekkîdir
Şairler
şairler anlamında eski sözcük
(Osmanlı Dönemi) şâirler
Şuara 1
(Kuran) Ta, Sin, Mim
Şuara 103
(Kuran) Bunda şüphesiz bir ders vardır ama çoğu inanmamıştır
Şuara 104
(Kuran) Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.*
Şuara 105
(Kuran) Nuh'un milleti peygamberlerini yalanladı
Şuara 111
(Kuran) Sana mı inanacağız? Sana en rezil kimseler uymaktadır dediler
Şuara 116
(Kuran) Ey Nuh! Eğer bu işe son vermezsen, şüphesiz taşlanacaklardan olacaksın dediler
Şuara 119
(Kuran) Bunun üzerine onu ve beraberinde bulunanları, dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık
Şuara 120
(Kuran) Sonra de geride kalanları suda boğduk
Şuara 121
(Kuran) Doğrusu bunda bir ders vardır, ama çoğu inanmamıştır
Şuara 122
(Kuran) Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. *
Şuara 123
(Kuran) Ad milleti de peygamberleri yalanladı
Şuara 136
(Kuran) İster öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bizce birdir
Şuara 139
(Kuran) Böylece onu yalanladılar; Biz de kendilerini yok ettik. Bunda şüphesiz ki ders vardır; ama çoğu inanmamıştır
Şuara 140
(Kuran) Doğrusu Rabbin güçlüdür, merhametlidir. *
Şuara 141
(Kuran) Semud milleti de peygamberleri yalanladı
Şuara 157
(Kuran) Onlar ise deveyi kestiler; ama pişman da oldular
Şuara 158
(Kuran) Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda bir ders vardır, fakat çoğu inanmamıştır
Şuara 159
(Kuran) Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. *
Şuara 160
(Kuran) Lut milleti de peygamberleri yalanladı
Şuara 167
(Kuran) Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın dediler
Şuara 172
(Kuran) Diğerlerini yerle bir ettik
Şuara 173
(Kuran) Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!
Şuara 174
(Kuran) Şüphesiz bunda bir ders vardır, ama çoğu inanmamıştır
Şuara 175
(Kuran) Doğrusu Rabbin güçlüdür, merhametlidir. *
Şuara 176
(Kuran) Ormanlık yerde oturanlar, Eykeliler de peygamberleri yalanladı
Şuara 184
(Kuran) Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi
Şuara 188
(Kuran) Şuayb: "Rabbim yaptıklarınızı çok iyi bilir" dedi
Şuara 189
(Kuran) Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine onları bulutlu bir günün azabı yakaladı. Gerçekten o gün, azabı büyük bir gündü
Şuara 190
(Kuran) Doğrusu bunda bir ders vardır. Fakat çoğu inanmamıştır
Şuara 191
(Kuran) Rabbin şüphesiz Güçlüdür, merhametlidir. *
Şuara 192
(Kuran) Şüphesiz Kuran alemlerin Rabbinin indirmesidir
Şuara 196
(Kuran) O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir
Şuara 197
(Kuran) İsrailoğulları bilginlerinin bunu bilmeye bir delilleri yok muydu?
Şuara 2
(Kuran) Bunlar apaçık Kitap'ın ayetleridir
Şuara 203
(Kuran) O zaman "Erteye bırakılmaz mıyız?" derler
Şuara 204
(Kuran) Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı?
Şuara 210
(Kuran) Kuran'ı şeytanlar indirmemiştir
Şuara 211
(Kuran) Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez
Şuara 212
(Kuran) Doğrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır
Şuara 213
(Kuran) O halde sakın Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarma, yoksa azap göreceklerden olursun
Şuara 214
(Kuran) Önce en yakın hısımlarını uyar
Şuara 215
(Kuran) Sana uyan müminleri kanatların altına al
Şuara 216
(Kuran) Sana başkaldırırlarsa: "Yaptıklarınızdan uzağım" de
Şuara 221
(Kuran) Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi? de
Şuara 222
(Kuran) Onlar, günahkar iftiracıların hepsine iner
Şuara 223
(Kuran) Bunlar Şeytanlara kulak verirler, çoğu yalancıdırlar
Şuara 224
(Kuran) Şairlere ancak azgınlar uyar
Şuara 227
(Kuran) Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır. *
Şuara 23
(Kuran) Firavun: "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi
Şuara 24
(Kuran) Musa: Kesin olarak inanacaksanız, bilin ki O göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi
Şuara 25
(Kuran) Yanında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi
Şuara 26
(Kuran) O sizin de Rabbiniz, önce geçmiş atalarınızın da Rabbidir dedi
Şuara 27
(Kuran) Firavun, çevresindekilere: "Size gönderilen peygamberiniz şüphesiz delidir" dedi
Şuara 28
(Kuran) Musa: "Eğer akledebilen kimselerseniz bilin ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulananların Rabbidir" dedi
Şuara 29
(Kuran) Firavun: "Benden başkasını tanrı edinirsen, and olsun ki seni zindanlık ederim" dedi
Şuara 3
(Kuran) İnanmıyorlar diye nerdeyse kendini mahvedeceksin
Şuara 30
(Kuran) Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi
Şuara 31
(Kuran) Firavun: "Doğru sözlülerden isen haydi getir" dedi
Şuara 32
(Kuran) Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi
Şuara 33
(Kuran) Elini çıkardı, bakanlara bembeyaz göründü. *
Şuara 38
(Kuran) Sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde taplandılar
Şuara 39
(Kuran) İnsanlara: "Siz de toplanır mısınız?" denildi
Şuara 4
(Kuran) Biz dilesek onlara gökten bir mucize inidiririz de ona boyun eğip kalırlar
Şuara 40
(Kuran) Sihirbazlar üstün gelirlerse biz de onlara uyarız dediler
Şuara 41
(Kuran) Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun'a; "Biz üstün gelirsek, şüphesiz bize bir ücret vardır değil mi?" dediler
Şuara 42
(Kuran) Firavun: "Evet; o takdirde siz gözde kimselerden olacaksınız" dedi
Şuara 43
(Kuran) Musa onlara: "Ne atacaksanız atın" dedi
Şuara 44
(Kuran) Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve: "Firavun hakkı için, şüphesiz, biz üstün geleceğiz" dediler
Şuara 45
(Kuran) Bunun üzerine Musa değneğini attı; onların uydurduklarını yutmağa başlayıverdi
Şuara 49
(Kuran) Firavun: "Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? Muhakkak ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi bileceksiniz; ellerinizi ayaklarınızı, and olsun, çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım" dedi
Şuara 5
(Kuran) Rahman'dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler
Şuara 52
(Kuran) Biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz" diye vahyettik
Şuara 6
(Kuran) Evet, yalanladılar; alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır
Şuara 60
(Kuran) Firavun ve adamları güneş üzerlerine doğarken onların ardına düştüler
Şuara 61
(Kuran) İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa'nın adamları: "İşte yakalandık" dediler
Şuara 62
(Kuran) Musa: "Hayır; Rabbim benimle beraberdir, bana elbette yol gösterecektir" dedi
Şuara 63
(Kuran) Bunun üzerine Biz Musa'ya: "Değneğinle denize vur" diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrıldı, her parçası yüce bir dağ gibiydi
Şuara 64
(Kuran) İşte oraya, geridekileri de yaklaştırdık
Şuara 65
(Kuran) Musa ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardık
Şuara 66
(Kuran) Öbürlerini suda boğduk
Şuara 67
(Kuran) Bunda şüphesiz ders vardır, ama çoğu inanmamıştır
Şuara 68
(Kuran) Doğrusu Rabbin, güçlü olandır, merhamet edendir. *
Şuara 69
(Kuran) Onlara İbrahim'in kıssasını anlat
Şuara 7
(Kuran) Yeryüzüne bakmazlar mı? Orada, bitkilerden nice güzel çiftler yetiştirmişizdir
Şuara 70
(Kuran) İbrahim, babasına ve milletine: "Nelere tapıyorsunuz?" demişti
Şuara 71
(Kuran) Putlara tapıyoruz, onlara bağlanıp duruyoruz demişlerdi
Şuara 74
(Kuran) Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk demişlerdi
Şuara 8
(Kuran) Şüphesiz bunlarda Allah'ın kudretine işaret vardır, ama çoğu inanmazlar
Şuara 9
(Kuran) Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. *
şuara
Favoriten