überwachend

listen to the pronunciation of überwachend
Englisch - Türkisch

Definition von überwachend im Englisch Türkisch wörterbuch

administrative
idareyle ilgili
controlling
kontrol ederek

Sami hayatını milyon dolarlık anlaşmaları kontrol ederek geçirdi. - Sami spent her life controlling million-dollar deals.

monitoring
gözetim
administrative
yönetimsel
controlling
{i} kontrol etme

Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir. - The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.

Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my anger.

controlling
kontrol

Polis kalabalığı kontrol ediyordu. - The police were controlling the crowd.

Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir. - The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.

controlling
kontrol eden
controlling
{f} kontrol et

Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my emotions.

Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil. - Controlling my emotions is not my forte.

monitoring
{f} izle

Oliver ebeveynleri Tom ve Mary'nin kurallar koymadığını ya da onun nerede olduğunu izlemediklerini düşündü. - Oliver thought that his parents, Tom and Mary, weren't setting rules or monitoring his whereabouts.

controlling
denetim
administrative
(Nükleer Bilimler) yönetsel
administrative
{s} idari

Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin. - Please forward the document to the administrative office for review.

Tom idari bir gözetmen. - Tom is an administrative supervisor.

administrative
{s} yönetimle ilgili
controlling
idare etme