özleyen

listen to the pronunciation of özleyen
Türkisch - Englisch

Definition von özleyen im Türkisch Englisch wörterbuch

özle
long for
özle
{f} hankering
özle
{f} miss

The mother missed her daughter who was away at college. - Anne üniversitedeki kızını özledi.

I'll miss your cooking. - Aşçılığını özleyeceğim.

özle
hanker
özle
{f} missing

I think there's something we're all missing. - Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.

Aren't you missing something? - Bir şey özlemiyor musun?

evini veya vatanını özleyen
homesick