Tom wasn't feeling particularly talkative.
 - Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
I'm not particularly keen on this kind of music.
 - Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
 - Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
 - Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
I remember one poem in particular.
 - Özellikle bir şiiri hatırlıyorum.
I don't want to go anywhere in particular.
 - Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
I, for one, don't like pictures like this.
 - Ben özellikle bu tür resimleri sevmiyorum.
Could you explain all the safety features to me once again?
 - Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
I'd like to visit America most of all.
 - Özellikle Amerika'yı ziyaret etmek istiyorum.
This bookstore deals exclusively in old and rare books.
 - Bu kitapçı özellikle eski ve nadir kitaplarla ilgileniyor.
She is reputable, rational and above all pretty.
 - O, saygın rasyonel ve özellikle güzel.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
 - Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.