örtülmek

listen to the pronunciation of örtülmek
Türkisch - Englisch
to be covered; to be veiled
shroud
ört
mantle
ört
cloak
ört
cover up

Cover up the injured man with this blanket. - Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.

I was trying to cover up my wrinkles. - Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum.

örtülme
occultation
ört
shroud
ört
enshrouded
ört
cloaked
ört
enshroud
ört
cot
ört
cocoon
örtülme
being covered; eclipse
örtülme
(Astronomi) occultation
örtülme
being covered; being veiled
Türkisch - Türkisch
Örtme işine konu olmak: "Kamara deliklerinin üstleri küçücük camlarla örtülmüş."- S. F. Abasıyanık
Örtme işine konu olmak
Ört
(Osmanlı Dönemi) CE'VE
Ört
(Osmanlı Dönemi) TEZMİL
örtülme
Bir gök cisminin yeryüzündeki gözlemciye göre, başka bir gök cisminin arkasından geçmesi
örtülme
Örtülmek işi
örtülmek
Favoriten