She wore a sweater that she'd knitted herself.
- Kendi ördüğü kazağı giydi.
I knitted a sweater for Tom.
- Tom için bir kazak ördüm.
Mary learned to braid hair as a girl.
- Bir kız olarak Mary saç örmeyi öğrendi.
Would you like me to braid your hair?
- Saçını örmemi ister misin?
She put her knitting aside and stood up.
- Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.
My sister has been knitting since this morning.
- Kız kardeşim bu sabahtan beri örgü örüyor.
Mary thought to herself that she ought to buy a new cover for the ironing board since the old one was getting pretty tattered.
- Mary eskisi oldukça yırtık pırtık olduğundan dolayı ütü masası için yeni bir örtü alması gerektiğini düşündü.
I am adding examples to Tatoeba.
- Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
She knit him a sweater.
- O ona bir kazak ördü.
Tom asked Mary if she knew how to knit.
- Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.