öptüm

listen to the pronunciation of öptüm
Türkisch - Englisch
kisses
kissed

Did he kiss you? No, I kissed him! - Seni öptü mü? Hayır, ben onu öptüm!

I kissed Mary and she kissed me back. - Mary'yi öptüm ve o beni geri öptü.

öp
dust
öp
osculate
öp
{f} kissing

Tom was kissing Mary when I walked into the classroom. - Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'i öpüyordu.

After kissing Mary, Tom left for work. - Mary'yi öptükten sonra, Tom işe gitti.

öp
{f} smooching
öp
{f} smooch
öp
{f} kiss

She kissed away the boy's tears. - O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.

A legal kiss will never equal a stolen one. - Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.

öp
buss
öp
snog